Haydar Durusoy - Ph.D, Marka, İletişim, Sosyal Medya, Pazarlama, İnsan Kaynakları
Haydar Durusoy
İletişim
Pazarlama
İnsan Kaynakları
Social Media
Conrtol Freaks
Gezi
Yönetim
Makale
Haydar Durusoy - Ph.D, Marka, İletişim, Sosyal Medya, Pazarlama, İnsan Kaynakları
  • Haydar Durusoy
  • İletişim
  • Pazarlama
  • İnsan Kaynakları
  • Social Media
  • Conrtol Freaks
  • Gezi
  • Yönetim
  • Makale
İnsan Kaynakları, Yönetim

İlk sırada kim var? Müşteri mi çalışan mı?

Şubat 24, 2010 by haydar durusoy Yorum yapılmamış

Sorunun cevabını daha ilk satırlardan vermek istiyorum.

Temelde işletmelerin hedefi ne müşteriyi ne de çalışanları memnun etmektir, asıl hedef kardır. Kar elde etmenin yolu da müşteriden geçer, müşteriyi memnun etmenin tek yolu ona fayda sağlamaktır. Bunu da çalışanları sayesinde yapabilirsiniz. O zaman çalışanlarınıza daha fazla önem vererek aslında müşterilerinizi şirketin önem sıralamasında listenin başına yazmış olursunuz. Yani müşterilerinizi gerçekten ilk sırada tutmak istiyorsanız, listenin başında çalışanlarınıza yer vermelisiniz.

Çalışanlarınıza verdiğiniz değeri mutlaka onlara hissettirmelisiniz, çalışanların her birine ileride size patron olacakmış gibi değer verip ona göre davranmalısınız.

Peki tüm bunları sadece onları hoş tutmak için mi yapacağız, onlardan beklentilerimiz ne olacak?

Bu şekilde konumlandırdığımız çalışanların da bu değerler sistemine uygun olarak kendi içinde bir çalışan değerler sistemi oluşturup, bunu uygulaması gerekir. Bu değerler sistemini oluşturacak çalışanın özelliklerinin de aşağıdaki gibi olması gerektiğini düşünüyorum.

• Girişimci bir ruhla çalışmalı, kendini asla sadece bir çalışan olarak görmemeli.
• Hata yapmaktan korkmamalı.
• Risk almayı bilmeli. Riski bir tehdit olarak değil fırsat olarak algılamalı.
• Sorumluluk almaktan korkmamalı. (Yetki ile paralel olduğu sürece )
• İnnovasyona inanmalı ve bunun için gayret göstermeli.
• Sorun değil, çözüm odaklı olmalı.
• Süreçlere, standartlara takılıp kalmamalı.
• Enerji sahibi ve pozitif olmalı.

Çalışan ve yöneticisi arasında bu şekilde bir ilişki kurulduğu zaman herkes evine gittiğinde mutlu olacaktır. Patron eve gittiğinde gözü arkada kalmayacak, “ Bu çocukları seviyorum, iş onlarda ise her şey yolundadır “diyecek.
Çalışan ise “ bu adam için çalışmak beni mutlu ediyor, bana değer veriyor ve benim gelişmeme katkı sağlıyor.” diyecektir.

Neticede bu sinerjiden en çok müşteri olumlu etkilenecek. Daha kaliteli ürün veya hizmet satın almış olacak.  Ona daha fazla fayda sağlamış olacağız.

Share:
Reading time: 1 min
İletişim, İnsan Kaynakları

Kriz, iç halkla ilişkiler, insan kaynakları

Aralık 7, 2009 by haydar durusoy 1 Yorum

“ 2008 sonbaharında büyük bir Wall Street firmasının, öğle yemeğinden dönen iki çalışandan biri kartını turnikeye okutup geçer, ama diğeri turnikeden geçemez. Turnikeden geçen eleman kendi kartını okutup arkadaşını içeriye almaya çalışırken, güvenlik görevlisi yanlarına gelir. Birinci elemana ofisine dönebileceğini, ancak diğer çalışanın bugün öğleden sonra işten çıkarıldığını söyler. Çıkış işlemlerini yapmak için İnsan Kaynaklarına gitmesi söylenir. “

Wall Street de yaşanan bu olay, ne yapılmaması konusunda akılda kalıcı bir örnek olarak yazının girişinde verildi. Buradan hareketle insan kaynaklarının kriz dönemlerinde iç halkla ilişkiler görevini üstlenerek neler yapması gerektiği konusundaki bazı fikirlerimi paylaşacağım.

İç halkla İlişkileri kısaca tanımlamak gerekirse; Kurum çalışanlarının anlayış güven ve desteğini kazanmak için kurum tarafından yapılan çalışmalara, kurum içi halkla ilişkiler denir. Çalışanları kurumun çalışmalarından, hedeflerinden varsa problemlerinden haberdar ederek, takım ruhunu oluşturmayı, kurum bilincini yerleştirmeyi amaçlar. Çalışanlar görev aldığı kurumun bir parçası olabildiği takdirde istekle çalışacak ve verimli olacaktır.

Çalışanların kendilerini ve yaptıkları işi etkileyecek olan konuları dış haber kaynaklarından öğrenmeleri, kuruma olan güveni sarsacak ve iletişimi olumsuz yönde etkileyecektir. Bu durumun oluşmaması için yönetim, çalışanları öncelikli olarak bilgilendirmelidir. Haberler zamanında verilmelidir. Bu iç iletişim süreci İ.K profesyonellerince yürütmelidir. Yönetimde İK’nı temsil eden en üst düzey yönetici tarafından elde edilen çalışanları doğrudan ilgilendiren haberler, İ.K profesyonelleri tarafından çalışanlara uygun bir üslup ile iletilmelidir.

You are fired
You are fired

Kısa bir dönem içinde üst üste birkaç kez yapılan personel azaltmaları güvensizlik ve moral bozukluğu yaratarak enerji kaybına yol açar, her seferinde sıra bana mı geldi? endişesi yaşatır. Büyük bir şirkette 100 kişi işten çıkarılacaksa; bu gün 5 yarın 10 kişi çıkartarak şirkette tam bir felaket havası oluşturulmamalı. Eğer bu bir zorunluluksa, CEO ve İK tarafından planlanıp bir seferde bu süreç yönetilmelidir. Aksi halde herkes acaba yarın sıra kimde, 2.dalga hangi birimleri vuracak diye söylentilere, fısıltı gazetelerinin oluşmasına yol açar.

İşten çıkarılan bazı orta düzey yöneticilerin yerine 1 veya 2 kademe aşağıda gençler getirilmeli onlarda heves uyandırılmalı. Kriz döneminde gençlerin enerjisinden, mücadele gücünden istifade edilmeli. Daha da önemlisi özellikle genç çalışanların motivasyonlarının yüksek tutulmasını sağlar.

İntranet kriz dönemlerinde çok daha aktif kullanılmalı. Bir moral aracı haline getirilmeli. Şirketin durumu hakkında bilgilendirme yapılmalı. Çalışanları iyiye gidişlerden, kötüye gidişlerden haberdar etmek gerekir, bununda günübirlik ve en az maliyetle yapılacağı yer intranet elbette.

İntranette çalışanların ilgi duydukları ve merak ettikleri konular için yanıt köşesi açılabilir. Çalışanlar merak ettikleri bazı konularda buradan meraklarını giderebilmeliler.

Bu ve benzeri uygulamalar ile çalışanların motivasyonları artırılarak en çok enerjiye sahip olması gereken zor zamanlarda, gerekli isteği kendilerinde bulmaları sağlanabilir.

Share:
Reading time: 2 min
İletişim, İnsan Kaynakları

İş ve Özel Hayatın Hakkını Verebilmek

Nisan 15, 2009 by haydar durusoy 7 yorum

İşin hakkını işe, eşin hakkını eşe, çocuğun hakkını çocuğa, anne- babanın hakkını anne babaya, arkadaşların hakkını arkadaşlara, hobilerinizin hakkını hobilerinize, kitapların hakkını kitaplara, kendi hakkınızı kendinize, hatta tuttuğunuz futbol takımının hakkını ise futbol takımınıza vermelisiniz.


Bu saydıklarımın ( hatta daha fazlasının ) hepsinin sizin üzerinizde hakları var. Bu hakların kişi özelinde, dengeli bir şekilde dağıtılması gerekmektedir. İş ve özel hayat arasındaki dengeyi, herkes kendi içinde yaşayarak, tecrübe ederek oluşturmalıdır. Bu dengeyi sağlamak, hayatta başarılı olmamıza yardım eder ve huzur verici bir etkisi vardır.

ksi halde, burada oluşabilecek dengesizlik, hem iş hayatında hem de öze hayatta stres yaşamanıza neden olur. Netice de her iki alanda da, ya da en azından birinde başarısızlık kaçınılmaz olur.

work_life_balance_sign

Günümüzde, yaşam kalitesini artırma çabası, iletişimin zaman ve mekân sınırı tanımaksızın yapılması, çalışma hayatının artan rekabetçi yapısı, gelişen performans değerleme sistemlerinin oluşturduğu baskı, insanların 24 saatin büyük kısmını çalışarak geçirmelerine neden olmaktadır.
Bu şartlar altında bahsettiğim dengeyi sağlamak hiçte kolay bir iş değil. Bu yüzden birkaç önerimi örnekleriyle birlikte sizinle paylaşmak istiyorum.

Zaman israf?ndan kaçının (İşte veya evde hiç fark etmez! )

Mesai saatleri içinde uzun süren muhabbetlerle vakit kaybetmek, gereksiz detaylarda boğulmak, gündüz vaktini bitmeyecekmiş gibi israf etmek, öncelikli yapılması gerekenlerin ertelenmesi hep aynı telefon konuşmasına neden olur. “ Siz yemeğinizi yiyin, beni beklemeyin, yemeğe yetişemeyeceğim, hazırlamam gereken raporlar var”

Daha az uyuyun!

Zaman çok kıymetli ve sizi mutlu edecek kadar cömerttir. (HD ) Yeter ki kullanmasını bilelim. Daha az uyuyarak daha zinde kalabilirsiniz. Hem işiniz hem de özel hayatınıza daha fazla zaman ayırma fırsatını size verebilir. İşe gitmeden önce erken kalkılarak kazanılan vakit, en azından ailece yapılacak bir kahvaltı ile çok kıymetli bir hale getirilebilir. Ailenizle sabah kahvaltısında kuracağınız iletişimin kalitesi için bana güvenebilirsiniz!


Hayır, demeyi bilmelisin!

O anda sizin önceliğiniz olmayan, trafiğinizi değiştirmenizi gerektiren, ama ısrarla davet edildiğiniz programlara, hayır demeyi bilmelisiniz. Burada asıl olan önceliklerinizi iyi belirlemektir. Önceliklerinizi iyi belirlerseniz neye evet neye hayır diyeceğinizi daha iyi seçebilirsiniz. Stephen Covey Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı


“ Ya hep ya hiç” ,” ya o, ya da bu”  mantığından vazgeçin.

Çoğu zaman iki seçenekten birini seçmek zorunda değilsinizdir. Her iki durumu da yönetebileceğiniz bir yol seçebilirsiniz. Yeter ki ya hep ya hiç mantığından vazgeçin. Mesela;
Üyesi veya kurucusu olduğunuz bir derneğin, hafta sonu erkekler arasında yapılması planlanan bir etkinliğini, bayanlarında katılabileceği bir formata sokun, eşinizle birlikte katılın.  ( veya tersi )
Arkadaşlarınızla halı saha maçı yapacaksanız, eşinizi, annenizi, babanızı veya her kimse onu da izleyici olarak davet edebilirsiniz. Hatta örneğin babanızı, oynamak için ikna etmeye çalışabilirsiniz. Gelmeseler de, oynamasalar da sizin onlara verdiğiniz değeri anlayacaklardır.
Çocuğunuzun ilk tiyatro oyununun olduğu gün çok yoğun bir programınız var. Oyunu izlemeniz mümkün gözükmüyor. Bu durumda programa çok kısa da olsa katılmaya çalışın, ona bir kez görünün, sahne arkasında sıkıca bir sarılın, eğer onu bile yapamıyorsanız en azından telefon ederek desteğinizi gösterin.
Tüm bu çabalarınıza rağmen, kaçınılmaz bir şekilde bir ihmal yaşanacaksa, sağlam bir şekilde iletişim kurarak durumunuzu muhatabınıza izah edilmelisiniz ve en kısa zamanda durumu telafi edecek bir öneri sunmalısınız.

Eve, sıkılmış limon gibi gitmeyin.

Akşamları eve gittiğinizde sizi her kim bekliyorsa (eş, çocuk, anne- baba, kardeş, kuzen, arkadaş) onlarla ilgilenecek, vakit geçirecek kadar enerjiniz olsun. Enerjinizin tamamını tüketmenin onların hakkına tecavüz olduğu gerçeğini aklınızdan çıkarmayın. Velev ki, evde sizi bekleyen kimse yoksa bile kendinize ayıracak vaktiniz ve enerjiniz de olmalıdır.

Tatilde işte, işte Tatil de olmayın!


Tatilde işle ilgilenmemeye çalışın. Ailenizle olduğunuz zaman diliminde işten bahsetmeyin, işin sorunlarını ve stresini eve taşımayın.  Özellikle işinizle ilgili gergin telefon konuşmalarını asla herkesin içinde yapmayın. İşyerinde de aynı hassasiyeti özel hayat için göstermelisiniz. Elbette istisnalar olacaktır ama merkeze bu kuralları koymalıyız.


Tarafları birbirlerinden haberdar edin.

Beraber çalıştığınız yöneticinize bir özel hayatınız olduğunu hissettirin.
Akşam saatlerine yakın toplantı planları yapmamaya çalışın. Eğer anlayışlı bir yöneticiniz var ise ondan da bu konuya dikkat etmesini rica edin.
Özel hayatınızdaki kişilere de önem verdiğiniz bir işiniz olduğun hissettirin.
Unutmayın… Her iki taraf içinde kilit kişi sizsiniz. İkisi arasındaki dengeyi ancak sizin gayretleriniz sağlayabilir

Share:
Reading time: 4 min
Conrtol Freaks

Control Freak Yönetici’nin Üstesinden Gelmek!

Nisan 2, 2009 by haydar durusoy 5 yorum

Bir önceki yazıda control freak in tanımını yapmış, sonrasında da Control freak yönetici ile çalışmanın ne kadar zor olduğundan bahsetmiştik.

Birçok kişi “Tamam, control freak yönetici ile çalışmak zor ama hiç birimiz yöneticimizi seçemiyoruz. Peki, böyle biriyle çalışmak zorunda kalırsak ne yapacağız?” diye sorular yöneltti.

Gelen bu sorular üzerine Control Freak yöneticinin üstesinden gelmek için bazı önerilerde bulunmaya karar verdim. ( Yazının geriye kalan kısmında Control Freak yönetici den kısaca O diye bahsedece?im )

control

Onlarla çalışmak oldukça streslidir. Bu yüzden sürekli moral ve motivasyonunuzu yüksek tutmanız,  karamsarlığa düşmemeniz gerekir. Bunu sağlamanız için ise bilmeniz ve sürekli kendinize tekrar etmeniz gereken bir şey var; o da onunla iş hayatınızın sonuna kadar çalışmayacağınız gerçe?idir. Bu gerçeği sürekli kendinize telkin etmeniz durumunda üzerinizde oluşturduğu stresten uzaklaşabilirsiniz. Çünkü O sizin ne ilk nede son yöneticiniz olacak. Bunu düşünmek sizi rahatlatacaktır.

Dünün yaşanan sıkıntılarını, sorunlarını sürekli gündemde tutmak, işi daha da içinden çıkılmaz bir hale getirir. “ Dünkü toplantı da yine kendi projelerini anlattı.” “ Benim projemi yine önemsemedi. “ Geçen ay ki raporu bana 40 defa revize ettirmişti ” gibi geçmişte yaşanılan sıkıntılar düşünüldükçe moral ve motivasyonunuzu sürekli aşağıya doğru çeker.

Tabii geleceğin kaygılarını, belirsizliklerini de bu günden yaşamak zaten azalan mücadele gücünüzü iyice azaltacaktır. “ Kesin, hazırladığım bu rapora da itiraz edecektir”, “ Gelecek ay yapılacak olan birim toplantısın da kim bilir bana neler diyecek?” Bunlar? dü?ünmek yerine içinde ya?an?lan an?n f?rsatlar?n? kollayarak, o gün içinde, hatta o an içinde yapılabilecek en iyi işi yapmaya çalışmak gerekir. Bırakın, o sizi istediği gibi eleştirsin, projelerinize set olsun. Siz işinizi yapın yeter. Çünkü bu sizin kariyeriniz.

Onlar işlerin hep kendi bildikleri gibi yapılmasını isterler ama siz de o işe bir şeyler katmak istiyorsunuz. O zaman ona işin kendi istediği gibi yapıldığı hissini verip, yine işi kendi istediğin gibi yapmaya çalışmalısın. Peki, bunu nasıl sağlayacağız? Bunun için de önerebileceğim birkaç eski kızılderili  numarası var.

Yapılan tüm yazışmalara onu da CC yapın. Bu, Ona işin kendi kontrolünde olduğu hissini verecektir.

Onunla yaptığınız telefon konuşmalarında “ Tamam. Sizin daha önce bana söylediğiniz gibi.”

“ Sizin de daha önce önerdiğiniz gibi” , “ Sizinle daha önce paylaştığım ve sizin de onay verdiğiniz gibi” Cümleler kurmak yine kontrolün onun elinde olduğu hissini verecektir.

Aslında öneriler bunlarla sınırlı değil ama daha fazlası bu yazının amacı ve çerçevesini aşıyor.


Umarım öneriler az da olsa işinize yarar.


Share:
Reading time: 2 min
Conrtol Freaks

Control Freak

Mart 23, 2009 by haydar durusoy 11 yorum

Control freak kısaca; kontrol odaklı, kontrol takıntılı insanlara verilen addır.

Bu kişiler, etraflarında yaşanan her şeyin, nasıl olması gerektiğini dikte etmeye çalışırlar. Neredeyse her konuda, kendi istediklerinin olması için ısrar etmekten hiçbir zaman çekinmezler.
Kendilerini başkalarından üstün hissederler.


Etrafındakilerin, yaptıkları işi yeterince iyi yapamayacaklarına inanırlar, bu yüzden yapılan işin, her detayına, her aşamasına müdahale etme gereğini duyarlar.
İşlerin kendi kontrolünde yapılmasından her zaman gizli bir keyif alırlar.

Dolayısıyla control freak bir anne, baba, eş veya arkadaş ile yaşamak, oldukça çekilmez bir durumdur. Ama bana kalırsa, daha da çekilmez olanı control freak bir yöneticiyle beraber çalışmaktır.

control

Contol Freak Yönetici, Çal??an ?li?kisi

Control freak bir yönetici, çalışanların, işlerini yeterince iyi yapacağına inanmadığı için, yapılan işin her detayına, her aşamasına mutlaka müdahale eder. Bir projeyi veya basit bir işi dahi, asla çalışanından geldiği gibi uygulamaya koymaz. Her zaman üzerinde yapacağı elzem! bir değişiklik vardır.
Çalışanın hazırladığı projeye, sayısız eleştiriler yapar. Fakat yapıcı eleştiriler getirmek yerine, sürekli projeyi çürütmeye yönelik argümanlar geliştirmeye çalışır.
Neticede çalışanın creativite özelliğini zamanla yok etmeye başarırlar.

Yöneticinin bu durumu, çalışanların detaylarda boğulmasına neden olur. Onlar da, artık bütünü görmeye çalışmak yerine, yöneticisin takılabileceği detaylar üzerinde yoğunlaşmaya başlarlar.

Her seferinde patron veya yöneticim ne der? Sorusu büyük bir baskı oluşturmaya başlar.
Bu baskı altında çalışmak zorunda kalan çalışanlar, sürekli ve kronik bir stres kaynağına sahip olurlar. Stres ise kaçınılmaz bir şekilde, verim kaybına neden olur. Çalışanlar artık tek başına bir proje üretemeyecek hale gelirler.

Acaba beni yanına çağırır mı? Çağırırsa bir konunun detayı hakkında can sıkıcı onlarca soru sorar mı? Gereksiz ayrıntılar için saatlerce uğraşmama neden olacak bir projesini benimle paylaşır mı? korkusu çalışanlar arasında gizli bir korku olarak yaşanmaya başlanır.

Zamanla, yapılan toplantılar da, konuşulan projelerin tamamı yöneticinin projeleri olmaya başlar.
Çalışanlar, yürütülen projelere de, eleştirel bir bakış açısıyla bakamazlar. Çünkü artık proje geliştirmek ve eleştirel bakmak için kendilerine olan güvenleri sarsılmıştır.

Neticede kaybeden,  her zaman çalışan ve şirket olur. Control freak yönetici ise eksik te olsa, yanlış ta olsa işin kendi kontrolün de yapılmasının dayanılmaz keyfini çıkarmaya devam eder.

Umarım hiçbir zaman control freak bir yönetici ile çalışmak zorunda kalmazsınız!

Share:
Reading time: 2 min
Page 1 of 212»

Mailini gir, abone ol:

Follow @haydardurusoy
View Haydar Durusoy's profile on LinkedIn

Son Yazılar

  • Cemil Meriç Bu Ülke
  • Web 3.0 nedir?
  • Sanatın İcadı
  • Narsizm, Ayartma ve İktidar
  • Yuval Noah Harari; Sapiens, Homo Deus, 21. Yüzyıl için 21 Ders
  • İki Yönlü Simetrik İletişim Çerçevesinden Kadıköy Ve Datça Belediyeleri Twitter Kullanımı
  • Bir fincan kahve için en fazla ne kadar ödersiniz?
  • Off-Rood denemesi
  • The secret behind the quirky blue doors and windows of Anatolia
  • Mavi Kapıların Sırrı!

Son Yorumlar

  • Off-Rood denemesi için Soner alan 2
  • Off-Rood denemesi için Soner alcan
  • Sembol Olarak Metrobüs için Burcu
  • Haydar Durusoy için Burcu
  • Mavi Kapıların Sırrı! için Sevgi Nur

Recent pins

J.R.R. Tolkien,   Peter JacksonSEO is big these days. It’s a huge area of business for any company serious about competing online. This infographic looks at the numbers that demonstrate it’s success and the necessity of SEO in the modern business world. High search rankings means more sales. Simple. From Smart Rank, who funnily enough come top in the Google search for ‘smart rank’. They practise what they preach!
my pretty colleague snoopy :-)her evde olması gereken acil durum köşesiCow bookshelves, would be fun in a classroom!
Offices with Bubbles!!!3 m post it,  jade ( The Lİttle thinks you forget )read...
Follow Me on Pinterest More Pins

Bağlantılar

  • Bülent Keleş
  • Guy Kawasaki
  • Murat Akdeniz
  • Yüce Zerey
  • Yunus Ertürk

Etiket

?nsan Kaynaklar? 2.0 ?ntranet Blog Brand Bulent Keles Coca - Cola Control Freak Datça facebook Facebook hayran sayfası gelecek Haydar Durusoy Haydar Durusoy i? hayat? influence interaction iPhone Kahve karikatür Kariyer kitap Knidos Marka Marketing new media Pazarlama Proje Reklam Social Media Social Media Marketing Social Network Sosyal A?lar Sosyal Medya Tatil Twitter türetici viral viral marketing Vision web 2.0 Yeni Medya yönetici özgüven İletişim İnsan Kaynakları
Şubat 2023
P S Ç P C C P
 12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728  
« Oca    
© 2017 copyright PREMIUMCODING // All rights reserved
Designed by Premiumcoding