Geçen hafta pazar günü ” Var mısın Yok musun ” da Acun’un konuğu Cem Yılmazdı. Hoca esprisi ile herkesi gülmekten kırdı geçirdi, hatta Acun’u yerlere yatırdı! ( mecazen değil, gerçekten )
Videoyu tekrar izleyelim ve keyfimiz yerine gelsin.
O akşam bu görüntüleri, televizyonda izlerken aklımdan geçen ilk şey şu olmuştu.
“ Adam yaptığı işten inanılmaz keyif alıyor”.
Kıt kanaat bir İngilizce ile bunu bilerek ve üzerine giderek harika dakikalar yaşadı ve yaşattı. Yaptığı işten keyif aldığı, işine yaparken öncelikle kendisinin çok eğlendiği her halinden belliydi. Sevdiği işi yaptığı için mutlu, mutlu olduğu içinde işini iyi yapıyordu.
Bu konuda çok şanslı bir adam Cem Yılmaz. Çünkü çok az insan onun bu yaşadıklarını yaşayabiliyor. Sevdiği işi yapanların sayısı an azından benim gözlemlediğim kadarıyla azınlıkta kalıyor.
Peki ya geriye kalanlar ne durumda?
Bu sorunun cevabını Maslakta, Leventte veya Yenibosna da plazaların girişinde sabah saatlerinde sadece 10 dakika gözlem yaparak bulabilirsiniz.
Birçok kişi kendi sevdiği veya yapmayı hayal ettiği işi değil de, çalıştığı şirkette oluşan eleman açıklarına istinaden oluşan kariyer fırsatları ile başladığı işlerde çalışmaya devam ediyor. Üstelik kariyeri hakkında tek söz sahibi olmayan kişi kendisi oluyor.
İnsan Kaynakları ve/ veya üst düzey yöneticiler sizin nerelerde başarı olabileceğinize kendileri karar veriyorlar, tabii ilk başarısızlık durumunda ise 4857 Sayılı İş Kanunun …. Maddesi uyarınca diye başlayan bir fesih yazısı ile sizinle vedalaşıyorlar.
Bu yüzden birçok profesyonel uzunca yıllar bir şirkette çalıştıktan sonra, kendisi için hiçbir kariyer planı çizilmeden çalıştırıldığı şirketten ayrılınca kafası kesilmiş tavuk gibi sağa sola çarparak yolunu ve yönünü bulmaya çalışıyor.
Elbette bütün senaryolar işten çıkarılma ile sona ermiyor, geriye kalanlar da kafası kesilmiş tavuk olarak çalışmaya devam ediyorlar. Hâlbuki yapılan birçok araştırma, bu basit gerçeği İnsan Kaynakları Direktörlerinin önüne aylık İnsan Kaynakları Dergileri aracılığı ile masalarına kadar getiriyor.
Severek yapmadığı bir işte çalışan kişi sadece var olan iş süreçlerinin yürütülmesinde başarılı olabilir diye düşünüyorum.
Bana kalırsa bu kişilerden innovatif projeler geliştirmesini, yeni ve karlı iş modelleri oluşturmasını beklemek sadece Cem Yılmaz’dan dinlendiği zaman gülünebilecek bir şaka olabilir.
Bir yanıt yazın