Kategori: İnsan Kaynakları

  • Kıyaslama mutluluğun ölümüdür!

    Kıyaslama mutluluğun ölümüdür!

    Başarmak ve başarılı olmak kavramlarının bize mutluluk getirmesi için, düşün dünyamızda yeniden şekillendirilerek, göreceli bir kavram olmaktan çıkarılıp kime göre veya kimlere göre değil, objektif ve öznel kriterlere göre tanımlanması gerektiğini düşünüyorum. Her bireyin, ailenin, şirketin kendine göre gerçeklikleri ve öznellikleri vardır. Her zaman kendi gerçekliklerimizi düşünerek, özgünlüğümüzün bir değer olduğunu bilerek ve ona sarılarak…

  • İlk sırada kim var? Müşteri mi çalışan mı?

    Sorunun cevabını daha ilk satırlardan vermek istiyorum. Temelde işletmelerin hedefi ne müşteriyi ne de çalışanları memnun etmektir, asıl hedef kardır. Kar elde etmenin yolu da müşteriden geçer, müşteriyi memnun etmenin tek yolu ona fayda sağlamaktır. Bunu da çalışanları sayesinde yapabilirsiniz. O zaman çalışanlarınıza daha fazla önem vererek aslında müşterilerinizi şirketin önem sıralamasında listenin başına yazmış…

  • Kriz, iç halkla ilişkiler, insan kaynakları

    Kriz, iç halkla ilişkiler, insan kaynakları

    “ 2008 sonbaharında büyük bir Wall Street firmasının, öğle yemeğinden dönen iki çalışandan biri kartını turnikeye okutup geçer, ama diğeri turnikeden geçemez. Turnikeden geçen eleman kendi kartını okutup arkadaşını içeriye almaya çalışırken, güvenlik görevlisi yanlarına gelir. Birinci elemana ofisine dönebileceğini, ancak diğer çalışanın bugün öğleden sonra işten çıkarıldığını söyler. Çıkış işlemlerini yapmak için İnsan Kaynaklarına…

  • Yönetici, Çalışanı, Bakış Açıları

    Yönetici, Çalışanı, Bakış Açıları

      Yönetici, çalışan ilişkisinde iki tarafın birbirlerine olan yaklaşımlarını ve aslında olması gerekeni fazla söze gerek kalmadan anlatan karikatür, sevgili Murat Akdeniz’in çizgisiyle..   

  • Marka itibarı, kurumsal etik, insan kaynakları ve sosyal ağlar

    Marka itibarı, kurumsal etik, insan kaynakları ve sosyal ağlar

    Sosyal Ağlar şirketler için bir tehlike mi? Çalışanların sosyal ağlarda iletişim kurması şirketlerin marka itibarına zarar verir mi? Bu konudaki tartışmalara İnsan Kaynakları 2.0 veya Ol (a)mamak! yazım da bende bir şeyler söyleyerek katılmıştım. Sosyal Ağların kullanım hızındaki inanılmaz artış, birçok önemli kuruluşu konu hakkında çalışmaya yapmaya zorladı. Son olarak, Deloitte “2009 Kurumsal Etik ve…

  • 9,58 !!

    9,58 !!

    1999 yılında M. Greene 9.79 koştuuğnda, üniversite 2 sınıf öğrencisiydim.  Aynı evi paylaştığım profesyonel atlet Atilla Sabahoğlu ile bu rekorun artık kırılmas? imkânsız bir noktaya geldiğini konuştuğumuzu yeni dünya rekorunu keyifle izlerken dün gibi hatırladım. Atilla, artık fiziksel olarak bundan daha hızla koşulmasının mümkün olmadığını bir sürü atletizm terimi ile detaylı olarak anlatmıştı. Özellikle de…

  • Özgür Düşüce ve Sivil Olabilmek

    Özgür Düşüce ve Sivil Olabilmek

    Sivil kelimesi, dilimize civilian kelimesinin tercümesi olarak girmiştir. Kelime anlamı, ülkesinin ordusuna bağlı  olarak çalışmayan, yani ordu mensubu olmayan kişidir. ( http://en.wikipedia.org/wiki/Civilian ) Ülkemiz insanının  yenilikçi, doğal, creative, girişimci, olamamasının altındaki birçok nedenden birinin de tam olarak sivil olamamaları olduğunu düşündüğüm için, bu yazı çerçevesinde sivil olmayı özgür olmak, doğal olmak ve rahatça kendini ifade…

  • Control Freak Düşün (me ) !
  • İş(iniz)e sahip çıkın!

    İş(iniz)e sahip çıkın! Uzun ve zahmetli eğitim- öğretim hayatının ardından, şanslı olanlarımız bir işte çalışmaya başlıyoruz. İşe başlayana kadar “ah şöyle bir işim olsa “ “ Keşke böyle bir işte çalışabilsem “ diyoruz. Peki, işe başlayınca o işin hakkını verebiliyor muyuz? Peki, işin hakkını vermek, ne demek? İşin hakkını nasıl verebiliriz? Bununla ilgili birkaç önerim…

  • İş ve Özel Hayatın Hakkını Verebilmek

    İşin hakkını işe, eşin hakkını eşe, çocuğun hakkını çocuğa, anne- babanın hakkını anne babaya, arkadaşların hakkını arkadaşlara, hobilerinizin hakkını hobilerinize, kitapların hakkını kitaplara, kendi hakkınızı kendinize, hatta tuttuğunuz futbol takımının hakkını ise futbol takımınıza vermelisiniz. Bu saydıklarımın ( hatta daha fazlasının ) hepsinin sizin üzerinizde hakları var. Bu hakların kişi özelinde, dengeli bir şekilde dağıtılması…