7. Engagement
Takipçilerin social network içinde markanla nasıl iletişime geçtikleri, nasıl interaktif oldukları kadar önemli bir diğer konu da, bu kişilerle network içinde veya dışında nasıl engagement sağladığın konusudur.
Engagement, online mecralardaki aktivite oranın, şimdiye kadar saydığımız diğer ölçüleri kullanıyor olman, sosyal medyada yaptığın işlerin sana ne kadar etkisi olduğu konusunda bir öngörü sağlayabilir.
Öncelikle yapman ve kontrol etmen gerekenler?
• Tüm blog yorumlarını ve bunlardan gelen trafik bilgisini sitenin analytics araçları veya blogdaki istatistik bölümünden edinebilirsin.
• Aktif üyelerin aylık olarak ne kadar etkileşime girdiğini takip etmelisin. Bu oran düşüyorsa üyelerin engagement oranları düşüyor demektir, ayrıca bu oranın düşüklüğü sayfada yapılan tartışmaları küçük bir grubun domine ettiğini gösterir.
• Facebook gönderilerin takipçilerini ateşleyip harekete geçirebiliyor mu? Bu zaten gözle görülebilir ve fark edilebilir bir durumdur yinede daha detaylı bilgiyi facebook insight’ten öğrenilebilirsin.
• Yeni üye olanların içeriğe katkı sağlama seviyelerini kontrol etmelisin. Bu üyelerinin community’nin gerçekten bir parçası haline gelip gelmediklerini görebilirsin. Bu oran düşükse, artırmak ve onları sayfanın bir parçası haline gelmelerini sağlayacak projeler üzerinde kafa yormalısın.
• Yeni üyelerinin ne kadarı seni takibe devam ediyor. Bunun için 10 adet yeni üyeyi örneklem olarak seçip sayfandaki yolculuklarını 3 ay boyunca izleyebilirsin. İlk kez ne zaman sayfayla bir etkileşimde bulundu ( like, yorum, mention, check-in gibi), ikinci kez etkileşimde bulundu mu? Elde ettiğin sonuçlara göre içeriğine yön verebilirsin.
• Twitter yanıtlarını, dm’leri veya retweetleri, twitter üzerinden veya knot üzerinden kolayca öğrenebilirsin.
• Youtube videolarına gelen yorumları alabilirsin.
• Klout.com’dan bu konuda veri alabilirsiniz.
Çıkarımlar
Proaktif olarak ve sosyal medya mecralarında yaptığın başarılı işlerle birlikte iç ve dış social media network ünde, engagement fırsatları oluşturabilirsin. Bunlar sizin potansiyel müşterileriniz olabilir ve potansiyel satışınız olabilir.
8. Conversions
Sosyal medya da gerçekte ne yapmak istiyorsun? Birçok marka için bu sorunun öncelikli cevabı; tabii ki conversions yani dönüştürme sağlamaktır.
İnsanların senin markana inanmalarını, cüzdanlarını senin için daha fazla açmalarını istiyorsun, sana abone olsunlar, facebook sayfanı beğensinler, ürününü satın alsınlar istiyorsun değil mi?
Uzun dönemli sosyal medya amaçlarına ulaşabilmek için, geri kalan tüm metrikleri conversions için kullanmak gerekli. Ancak bu şekilde istediğin iş sonuçlarına ulaşabilirsin.
Öncelikle yapman ve kontrol etmen gerekenler?
• Web analytics araçlarını ve sosyal medya metriklerini tam anlamıyla yapılandırabilirsen ve iletişim hedeflerini ve amaçlarını tam olarak tespit edebilirsen, conversionsu ölçecek duruma gelebilirsin.
• Dönüştürme ölçümlerini her sosyal medya aracı için ayrı ayrı yapmalı, daha sonra toplam bir sosyal medya conversionsa çevirmelisin.
• Yeni ziyaretçilerinin, register üye olma seviyelerini kontrol etmelisin. Bu senin sayfanın ziyaretçileri yakalama kapasitesini gösterecektir.
Çıkarımlar
Bazı markalar kesin metrikler kullanarak yapılacak sosyal medya etkileşimlerini dönüştürme işleminin başarılı olup olmadığını görebileceğini gözden kaçırıyor.
Linkleri izlemede disiplinli olarak ve kaynağına dönüp bakarak sosyal medyanın nasıl bir dönüştürme yapabildiği hakkında daha fazla veri ve öngörü kazanabilirsin.
9. Customer Satisfaction
Bir müşterinin sesinin milyonlarca kişiye ulaştığı şu günlerde müşteri hizmetleri artık çok daha önemli bir hale geldi. Şikâyetlerin kapalı kapılar ardında, kapalı hatlar içinde paylaşıldığı dönemler geride kaldı. Kızgın müşterilerin sesi artık çok daha gür çıkıyor. Twitter’da facebook’ta, blogunda veya birçok sosyal medya platformunun birinde herkesin duyacağı şekilde şikâyetini dile getirebiliyor.
Bu günlerde müşteri hizmetleri konusu artık daha iyi ele alınıyor, zamanla tüm dünyada daha farklı ele alınacak ve alınmak zorunda. Mutlu müşteri, tekrar eden müşteri ve iyi bir marka savunucusudur, artık herkes bunu biliyor.
Ayrıca müşteri hizmetleri her zaman sorun ve şikâyetlerin adresi değildir, bazen de marka hassasiyeti ( hissi, duygusu ) ile de ilgili olabilir. Takipçilerin veya müşterilerin senin hakkında hizmetlerin ve ürünlerin hakkında konuşabildikleri gibi müşteri hizmetlerin hakkında da olumlu veya olumsuz konuşabilirler.
Öncelikle yapman ve kontrol etmen gerekenler?
• Twitter üzerinden gelen şikâyetlere ne kadar sürede geri dönüldüğünü ölç ve raporla özellikle gelen şikâyet ürün veya bir destek konusunda ise daha da hassas davran.
• Facebook fan sayfası üzerinden kaç müşteri sorusuna yanıt verebildin.
• Markan hakkında online mecralarda ne kadar pozitif mention yapıldı.
• Youtube sayfanda kaç tane “ how to “ video su paylaştığın.
• Tüm kanallar üzerinden gelen toplam şikâyet sayısı ve bunların problemlerinin çözülüp çözülmediğini, bu sürecin ne zaman son erdiğini izle.
• Takipçilerin hissiyatları ve belirli konulardaki ilgilerini, bağlılıklarını tespit et.
• Tabii ki burada yazılanlarla sınırlı kalmak zorunda değilsiniz bunlar gibi nitelikli ve doğal bazı ölçümleri takım arkadaşlarınızla tartışıp karar verebilirsiniz.
Çıkarımlar
Mutlu müşteri demek; tekrarlanan iş, marka sadakati, marka savunucusu demektir ve bunların tamamı satışları doğrudan etkileyen şeylerdir
Tüm bunlar için seni amaçlarına götürecek bir sosyal medya değer programına ihtiyacın var, bu programdan kendine nasıl faydalar sağlayacaksın, fakat ciddi bir gayret, yetişmiş iş gücü veya destek almadan çok fazla yol alamazsınız gibi geliyor bana.
Yazıdaki başlıklar anlam kaybına uğramamaları için orijinal ( İngilizce ) halleriyle kullanılmıştır
Serinin sonuna geldik, sabrınız için teşekkürler, umarım işinize yarayacak, faydalı bilgiler olmuştur.
Bir yanıt yazın